İbadetin Metaı, Eşyası Beştir - (Sırru'l-Esrar 1.Cilt)

İbadetin Metaı, Eşyası Beştir

 

Birincisi, ibadetin temeli takva ile tevekküldür; takva Allah’tan çok korkmak ve sakınmaktır. Emrini tutmamaya korkar ve nehyini yapmaya korkar. Allahu Teâlâ gücenirse, bir bela verir diye Allah’tan çok korkar. Dinin temeli budur. Ama tevekkül olmadan ibadet edilmez. Tevekkülü olmayan kimse oturup ibadet edemez. Tevekkül, Allahu Teâlâ’ya güvenip, her şeyi O’na tevekkül edip O’na ısmarlayıp ibadete çalışmaktır.

İkincisi, ibadetin nuru, ihlâs ile itikattır; ihlâs ile ibadet eden kimsenin niyetinde şunu şöyle okuyayım da şu tesbihi çekeyim de şu işim olsun demeyip ibadeti, arzusu, maksadı sırf Allah için olmalıdır.

İşte bir kısım insanlar var ki niyet ve maksadı halka tanınmak, ismim, namım çıksın, hürmet, hizmet, menfaat göreyim diye ibadet edenler, yaptığı ibadetini Allah’tan gayriye yapmış olur. Yani ibadetini Hakk’tan gayri arzu istekleri ne ise ibadetini onlara yapmış olur.

İtikat öyle gerektir ki Cenâb-ı Hakk’a ihlâslı ibadet eder ise mutlaka Cenâb-ı Hak onun karşılığını verir ve kendini kimseye muhtaç eylemez ve etmediğini bilmelidir. Kendi istesin istemesin verir.

Üçüncüsü dinin ibadetin muhafazası sabır ile istikamettir; sabır büyük sermayedir. Sabrı çok büyük olan bu yolda çok büyük alışveriş eder. Doğru istikamet olmaz ise sabır da fayda etmez. Sabır olmaz ise istikamet olmaz.

İstikamet şudur; bir iş Allah için başından sonuna kadar dayanıp kendini ve yolunu değiştirmeyip aynı sıfatta sabit, kadem olmak gerektir.

Dördüncüsü ibadetin sermayesi havf ile recadır; havf odur ki Cenâb-ı Hakk’a karşı her ne kadar ibadeti olsa da Allahu Teâlâ’nın korkusu kalpten yüreğinden çıkmaz. Çünkü Hakk’ın bir gazabına uğradı mı hepsi gider ne hükmü vardır? Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem efendimiz Enes ibni Malik ve İbni Mesud radıyallahu anhumanın rivayet ettiği hadisi şerifinde:

رَأْسُ الْحِكْمَةِ مَخَافَةُ اللّٰهِ

Yani, “hikmetin başı Allah korkusudur”[1] deyi buyuruyor.

Reca’ odur ki Cenâb-ı Hakk’a güvene ki evlât babasına nasıl güvenir ise ondan daha ziyade güvene. Allahu Teâlâ’nın kendisine yardım edeceğine inanmalıdır. Çünkü Allahu Teâlâ kuluna anasından, babasından merhametlidir. Cennete girmek Allah’a imanla ve ibadet ve taat iledir. Cehenneme girmek küfür ve masiyetledir.

Beşincisi ibadetin kazancı fenafillâhtır; fenafillâh demek şudur ki ihlâslı ibadet ve hulus-ı niyet ile ibadet ve zikrullaha devam ede ede futuh-i ilahi açılmasıdır. Futuh Cenâb-ı Hakk’ın ihlâslı ibadete, zikrullaha, Allah’ın dinine hizmet, Rasulullahın sünnetlerini ihya edenlere sonunda ikramiyesi vardır, iki dünyanın serveti vardır. Hem zahirde rızk bolluğu vardır. Hem de onun kalbine ilim ve hikmetini vermesi vardır. Cenâb-ı Hakk’ın razı olduğu kullarına verdiği vergisi ve ihsanı ve ikramı başkalarına benzemez. İbni Mesud radıyallahu anhudan rivayet olunan hadisi kudside Cenâb-ı Hak Teâlâ hazretleri dünyaya emrediyor ki:

 يَا دُنْـيَا اُخْدُم۪ى مَنْ خَدَمَن۪ى

Yani, ya dünya kullarımdan benim rızama, sevgime kavuşmak için çalışıp bana ihlâslı hizmet eden kullarıma sen de onlara hizmet eyle”[2] buyuruyor.

Fenafillâh demek şudur; vücudundaki kendine perde olan vücut kirleri, karanlıkları kalkıp kendini suyun içindeki camın görünmediği gibi kendini göremez; Hakk’ı görür ola, Hak yanında izzetli ola, ilim sahibi ola, kalbi cilalanıp, nurlanıp açıla, kazancı bol ola ve bu sebeple Hakk’a yakın ola vesselam.

 


[1] Kenzü’l-İrfan 1001 Hadis s.97/613 (Osmanlıca baskı). Müsnedü’ş-Şehab c.1.s.100/115 (Beyrut). Hâkimi Tirmizi, Nevadiru’l-Usul c.3.s.84 (Beyrut). Deylemi, el-Firdevsü bi Me’suri’l-Hıtab c.2.s.270/3258 (Beyrut).  

[2] Müsendü’ş-Şehab c.2.s.325/1453 (Beyrut). Deylemi, el-Firdevsü bi Me’sûri’l-Hıtab c.5.s.239/8064 (Beyrut). Ebu Nuaymi Hilyetü’l-Evliya c.3.s.194 (Beyrut). Kenzü’l-İrfan 1001 Hadis, s. 50/284 (Osmanlıca baskı).

<<< Önceki Kayıt - Sonraki Kayıt >>>