NAMAZDAN SONRA ÇEKİLEN TESBİH - (Zuhurâtı Izhârı'l-Vakf-ı Güneş 2.cilt)

 

NAMAZDAN SONRA ÇEKİLEN TESBİH

 

Fatıma validemiz gelin olma sırasında Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem’e dedi ki, her kadının gelin olurken, mehri vardır, benim hiç mehrim yok deyince, Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem buyurdular ki,ya Fatıma, mehir istiyorsan vereyim, veyahut mehirden daha kıymetli ve dünya malının hepsi senin olup, onun da hepsini Allah yolunda sadaka etmekten, daha hayırlı bir şey istiyorsan onu vereyim, deyince; öyleyse onu ver dedi. İşte her namaz sonundaki çekti-ğimiz tesbihlerdir. Otuz üç sübhanallah, otuz üç elhamdulillah, otuz üç Allahu ekber cümlesi Doksan dokuz olur, bir kere de kebiren kadiren la ilahe illallahu vahdehu la şerike leh, lehül mülkü ve lehül hamdu ve huve ala kulli şey’in kadir, derse, Cenab-ı Hak Teala ve Tekaddes hazretleri bu mükafatları ihsan eder, bu tesbihleri çekerken itikat ile ve huzur-u kalp ile manalarını düşünür, ağır ağır çekilirse tesirini bulur, İnşeallahu Teala.

Yalnız ağır ağır dil kalb birleştirerek ağır ağır huzuru kalb ile olmazda dil yerinde hiç deprenmeden parmak ile süratla sayıya devam olunursa tesir faydası olmaz. Allahu ekber deyince tesbihi bir habbe ağır ağır böyle manasını tefekkür düşünerek Allahu ekber kelimesini tamamen dilden çıkarıp kalbe indirmesi lazım gelir. Yoksa bir parmakla tesbihi suratla habbelerini saymak değildir.

<<< Önceki Kayıt - Sonraki Kayıt >>>