ALLAH’IN DİNİNE YARDIM EDENLER - (Zuhurâtı Izhârı'l-Vakf-ı Güneş 1.cilt)

ALLAH’IN DİNİNE YARDIM EDENLER

 

Şeyhimiz Bilal baba hazretlerinden nakildir. Ayeti kerime’de Allahu Teala buyuruyor ki:

يَآ اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوٓا اِنْ تَنْصُرُوا اللّٰهَ يَنْصُرْكُمْ وَيُثَبِّتْ اَقْدَامَكُمْ

“Siz Allah’a yardım ederseniz Allah’ta size yardım eder. Ayaklarınızı sabit kadem eder kaydırmaz.”[1]

Bizim Allah’a yardımımız nasıl olur kardeşim? Bizim Allah’a yardımımız Allah’ın dinine yardım ile olur. Eğer siz Allah’ın dinine yardım ederseniz, Allah’da size yardım eder ayağınız kaymaz ve yıkılmazsınız. Eğer Allah size yardım ediyor ise kimse sizi yıkamaz. Bu dine yardım edenler kazanmışlardır. Sultan Muhammed Fatih dine yardım ettiği için Cenab-ı Hak’da ona nusrat verdi. Arkadan gelen nesilleri yıllarca onun meyvesini yedi.

Çin’de Ertuğrul bey vardı üç yüzlü dört yüzlü tarihlerde İslam’ın merkezi Bağdat idi o sıralar İslam orduları zayıf düşmüşlerdi. İslam alimleri Ertuğrul beyden dolayı bu Ertuğrul bey çok mert bir insan bunu İslamiyet’e geçirebilirsek İslamiyet’e çok faydası olur dediler. Ertuğrul beyin yanına alimlerden bir heyet gönderdiler. O alimler Ertuğrul beyi İslamiyet’e davet ettiler. İslamiyet’in, kurallarından ahlakından ve Kur’an-ı Kerim’den ayetler okuyarak tebliğde bulun-dular. İslamiyet Ertuğrul Beyin kafasına yattı. Emrinde üç yüz bin hane bulunan Ertuğrul Bey aşiret reislerini toplayıp dedi ki ben İslamiyet’e inandım siz ne diyorsunuz dedi. Sen bizim büyüğümüzsün sen uygun gördün ise biz de inanırız dediler. Bir günde üç yüz bin hane Müslüman oldular. Bunların Müslüman olmasıyla İslamiyet çok kuvvet buldu. Dine çok hizmet ettiler. Bunların Müslüman olmasıyla etraflarındaki kafirlerle olan münasebetleri bozuldu. Çinlilerle birçok savaş yaptılar. Daha sonra orta Asya’dan ayrılıp Anadolu’ya yerleştiler. Anadolu’da kralın birisi kendisine yurt verdi. Daha sonra bunların Müslüman olduğu anlaşılınca o kral da aleyhlerine geçti. Derken onlarla da savaştılar. Bunlar dine yardım ettiği için Allah’da yardım nusrat etti. Anadolu’yu bütün aldılar. Daha sonrada Allah’ın yardımıyla İstanbul’u feth ettiler. Yıllarca bu topraklarda saltanat sürdüler. İşte böylelikle yukarda söylemiş olduğumuz اِنْ تَنْصُرُوا اللّٰهَ ayeti manasını bulmuş oldu.

Şeyhimiz Bilal Baba Hazretlerinden dinlediğim.

Cenab-ı Hak insanlara akıl vermiş insan niçin harp yapar? Bir gün bir yerde oturuyordum. O sıralar Alman Fransız harbi oluyordu. Fransızlar dayanamayıp çekildiklerinde bulunduğum cemaatte Fransızlar Almanlara dayanamıyor çekildiler denilince orada bulunan bir adam, mahsus bana kinle Fransızlar medeni adam, medeni adamlar ölmez ancak bizim kara cahiller ölür dedi.

Bizim Türk’lerin kara cahilleri var sen Allah’tan iki kelime, peygamberden iki kelime söyle canını verir. İşte kara cahillik bu dedi. Ben dedim ki kara cahillik mi bu vatan için din için, namus için ölüyor. Allah’a imanı var ki ölürse şehit kalırsa gazi deyince işte kara cahillik bu değil mi dedi. Öyle deyince ben de kızdım. Bir adam niçin harp eder? Birinci din için, ikinci namus için, üçüncü vatan için harp eder. Bir adamın dini olmazsa namusu da olmazsa o adam niçin savaşsın düşman gelse sana ve hanımına tecavüz etse yüzün bile ekşimez neyim eksildi dersin deyince adam kıpkırmızı kesildi bir cevap da veremedi, dedi.

 


[1] Muhammed: 47/7

<<< Önceki Kayıt - Sonraki Kayıt >>>